Verem Hastalığının Tarihsel Süreci ve Verem Hastalığı ( Tüberküloz )
23 Nisan 1920’ de sağlık, devlet hizmeti olarak ele alındı. 1923 yılında sağlık hizmetleri biraz daha genişleyip ülkenin genelinde yaygınlaştırıldı. 1924 yılında birçok ilde hastaneler, sağlık ocakları açıldı.1933’ te açılan İstanbul üniversitesi kendi bünyesi içerisinde birçok bölümlerin gelişmesine öncülük etti. Bunlara arasında;verem , tifo, kolera… yayılan salgın hastalıklardır.
İnsanların sağlığını kötü etkileyen salgın hastalıklardan biridir verem. Diğer adıyla halk arasında tüberküloz olarak da bilinir. Tüberküloz mikrobunu ilk bulan doktor Robert Koch olmuştur. Verem ‘koch basili’ isimli bir mikrobun neden olduğu bir ve insandan insana geçen bulaşıcı bir hastalıktır. Bu mikrop en başta akciğer olmak üzere kemiklere, eklemlere, böbreklere ve beyin zarına kadar yerleşebilir. En çok görüleni akciğer veremidir. Verem geçmiş zamanlarda ülkemizde ciddi bir rahatsızlık olarak biliniyordu. Zamanla araştırmalar yapılarak tedavi yöntemleri bulundu. Verem mikrobunu öldürecek aşılar ve ilaçlar keşfedildi.
Verem aşısı Türkiye de 22 Aralık 1952 tarihinde ilk kez yapılmaya başlandı. Bununla ilgili birçok yeniliğe adım atıldı. Devlet tüberküloz (verem) hastalığı için bir çok ilde İstanbul, İzmir, Adana,Antalya,Gümüşhane,Kütahya,Erzurum… Yurdumuzun doğusunda batısında herkesin ulaşabileceği dispanserleri açıldı. Halkı bilinçlendirmek ve dikkatli olmak adına birçok dernekler kuruluşlar eğitim vermek üzere açıldı.
Dünya Sağlık Örgütünün yaptığı araştırmalara göre; Türkiye gibi bir ülkede Tüberküloz Kontrol Programı ile Tüberküloz görülme sıklığının yarıya indirilmesi için 8 yıl geçmesi gerekmektedir.
Araştırmalara göre;
Dünyada tüberküloz görülme sıklığı yüz binde 139 olarak belirtiliyor. Bu oran yüksek görülme sıklığı olarak tanımlanıyor fakat bir salgın olarak adlandırılmamaktadır. Verem hastası sayısının ülkenin gelişmişlik düzeyine göre de değişme göstermektedir. Gelişmiş ülkelerde az sayıda insanda görülen verem hastalığı gelişmemiş ülkelerde görülme sıklığı artmaktadır. Ülkemiz de 2009 yılında kayıtlı 17402 yeni tüberküloz hastası vardır. Türkiye’de tüberküloz görülme sıklığı orta düzeyde olup her geçen gün de azalmaktadır.
Tüberküloz hastalığı ile mücadele zor, sabır isteyen, pahalı ve uzun yıllar içeren bir uygulamayı gerekmektedir.
Veremin Bulaşma Yolları Nelerdir?
♦ Tenefüsle
♦ Öksürükle
♦ Balgamla
♦ Ağızdan, burundan çıkan tükürükler yoluyla
♦ Verem hastası bir insanla uzun süreli kapalı bir ortamda kalmak mikrobun bulaşmasına da sebep olmaktadır.
Verem Hastası ve Etrafındaki İnsanların Dikkat Etmesi Gereken Hususlar Nelerdir?
Verem mikrobu taşıyan hastalarda çarşaflar, yataklar, ona ait eşyalar mikrobun etrafa yayılmasında rol oynayabilir. Bu nedenle temizliğe çok önem vermelidirler. Yaşamlarını daha düzenli hale getirmeli ve sigara, alkol gibi madde bağımlılığından uzak durmalıdırlar. Doğru bakım ve tedavi hem hastaları kurtarmakta hem de hastalığın yayılmasının önüne geçmektedir.
Verem Hastalığına Yakalanma Riski Yüksek Olan İnsanlar Kimlerdir?
♦ Şeker hastaları
♦ Yaşlılar
♦ Alkol bağımlıları
♦ Sağlık çalışanları
♦ Bağışıklık sistemi düşük olan insanlar
♦ Karaciğer ve böbrek hastaları
♦ AIDS ve HIV virüsü taşıyan insanlar
♦ Toplu yaşanan yurt, hastane, cezaevi gibi yerlerde kalanlar
♦ Beslenmesi bozuk, kötü yaşam koşullarına sahip kişiler
♦ Hastalığın yaygın olduğu ülkelere gidenler.
♦ Hasta kişiyle aynı evde yaşamış veya uzun süreli temasta bulunmuş insanlar.
Bu kişilerin verem hastalığına yakalanma riskleri, diğer kişilere oranla daha fazladır.
Çeşitli yollarla bulaşan verem mikrobu taşıyan hastalar bu sebepten dolayı çevreye karşı daha duyarlı olmalılar.
Verem bulaşıcı bir hastalık olması sebebiyle hasta bakıcıları da aynı önlemleri almaları gerekmektedir.
Verem toplumumuzu tehdit eden önemli bir hastalıktır. Bu nedenle veremden korunmak için toplumumuzu bilinçlendirmeli, verem hastalarına yardımcı olmalı ve onları tedaviye teşvik etmeliyiz.
GAMZE KARAGÖZ
2011 Tüm Hakları Saklıdır. Yazı yazarın izni olmadan hiç bir makalede,dergide sitede yayımlanamaz…
Yorum Yok