Over Kanseri Nedir? Tedavisi Nasıldır?

Over Kanseri

Kadınlarda kansere bağlı ölüm nedenleri sıralamasında over kanseri; akciğer kanseri, meme kanseri, kolorektal kanser (rektüm kanseri) ve pankreas kanserinden sonra beşince sırada yer alır. Amerika Birleşik Devleri’ nde 30 yaş üzerindeki kadınların geride kalan tüm hayatları boyunca over kanserine yakalanma riski, % 1.4 civarındadır. 40 yaş üzeri kadın ölümlerinden ortalama olarak % 2’ sinden over kanseri sorumlu tutulur.  Türkiye’ de bu oran daha az görülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’ nde yılda 18 binin üzerinde yeni over kanseri olgusu tanımlanmakta ve yine yılda 11.500’ ün üzerinde, over kanserinden kadın ölümü görülmektedir.

Over tümörlerinin % 15’ i iyi huyludur. Tüm yaş grupları göz önüne alındığında yaşla birlikte over kanserine yakalanma riskinin arttığı görülmektedir. 50 ve 59 yaş grubunun en sık görülen hastalığı olmasına karşın, en sık görüldüğü yaş grubu 70 yaş civarı olup, yılda yüz bin kadından % 70’ i over kanseridir. Over kanserinden ölen kadınların yarısında fazlası 55-  75 yaş arasıdır. Geriye kalan ¼ oranda over kanserinden kadın ölümü 35- 54  yaş grubu arasında olmaktadır. Böylece over kanserinden ölümlerin % 80’ i aşağı yukarı 35 – 75 yaşlar arasında olmaktadır.

Kadınlar görülen tüm hastalıklar arasında, tanısı ve tedavisi en güç olanalar; over tümörü ve karın içi tümörleridir.

Over Tümör Gelişmeleri

Over tümörlerinde başlangıçta bulguların şiddetinde bir orantı yoktur.  Çoğu kez fizyolojik veya enfeskiyona bağlı gelişen  over tümörüne benzer oluşumları sıklıkla adet değişikliği ve ağrı yaparak gelişirler. Ayrıca bu bulguların yanında ek olarak bir şey belirtmek gerekirse  over tümörleri gerçekte  batın palpe edilinceye veya çok geniş şekilde yayılıncaya kadar sessiz kalırlar.

Kadın genital sistem kanserleri arasında sadece % 15 veya 20’ lik bir kısmı over tümöründen köke alır buna karşın Amerika Birleşik Devletleri’ nde over kanserleri diğer pelvik kanserlere göre çok sayıda kadının ölümüne sebebiyet vermektedir.

Over kanseri olan kadınlarda çeşitli nedenler rol oynamaktadır. En önemli ilişki zayıf üreme kapasitesi olan bayanlarda görülmesidir (tekrarlayan düşükler, gecikmiş yaşlardaki gebelikler gibi). Meme kanseri olan kadınların over kanserine yakalanma riski oldukça fazladır ve bu oranı 2 kat arttırmaktadır. Over kanserine yakalanan kadınlarda aile hikayesi % 25 olmasına karşın, bu oran diğer kanser olguları ile aile öyküsü arasındaki ilişki yüzdesinden farklı değildir. Halbuki nadir de olsa bazı aile öyküsünden görülmektedir ki over kanserine yakalanma yönünden bazı bayanlar belirgin bazı faktörler taşımaktadır.

Diğer taraftan over kanserinin tipi ile yaş arasında belirgin bir ilişki bulunmaktadır. Çocukluk çağında, en sık ve yaygın olarak  görülen over tümörlerinin ilerlemesi az olmasına rağmen 40 yaş üstü bayanlarda bu oran oldukça artmaktadır.

Ülkeler bazında değerlendirmek gerekirse, Japonya hariç diğer ülkelerdeki over tümörleri endüstriyel yönden  ileri ülkelerde daha çok görülmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’ nde  siyah ve beyaz ırk arası oran hemen hemen aynıyken (son zamanlarda 100 bin kadında 6-7 oranında), Paraguay’ın tarımsal kesimlerinde bu oran 100 bin kadında 1 oranında olduğu görülmektedir.

Over tümörlerine neden olan şeylerin başında talk pudrası ve nişastası gibi yabancı maddelerin hastalık başlatıcı etken olduğu düşünülmektedir.  Son çalışmalar göstermektedir ki bir hastalık nedeni ile yapılan rahim alınmalarının beraberinde çıkarılan normal görünümlü overlerin aşağı yukarı % 10’ unda yüzeylerinde yabancı maddeler bulunmaktadır.  Over kanseri olan hastaların % 70’ inden fazlasında  tanı koyulduğunda pelvis dışında  metastazların (komşu organlara yayılması) olduğu tespit edilmiştir.  Metastazların en sık yerleşim yeri yüzdeleriyle birlikte şöyledir; periton % 85  (periton duvarını çevreleyen kas), karşı taraftaki over % 70, akciğer % 25, karaciğer % 35, uterus % 20i vajina % 15 ve kemik % 15 olarak bilinmektedir.

Dalak, böbrek ve deriye metastaz % 5-10 ve beyin metastazı % 1 civarındadır.

Over Kanseri Tanısı

Over kanserinin erkek teşhisini bulmak için bazı önemli tedavilerin yapılmadan bulunması çok zor olarak görülmektedir. Bu nedenle kadında yaygın görülen diğer bazı kanser türleri ile (serviks, meme ve diğer kanserler) over kanserleri erken tanı kolaylığı yönünden tezat teşkil etmektedir. Halen over kanserinin erken tanısında yardımcı olabilecek  uygun bir teknik bulunamamıştır. Bu hastalarda yapılan araştırmalar pek yüz güldürücü olmamaktadır.  Tanında en çok over lezyonları yardımcı olmaktadır. Bununla birlikte over tümör riski olduğunu gösteren durumlar talk pudrası ve yabancı cisimler görülmesi,  bu tür maddelerin kadınlarda over kanserinin gelişmesi yönünden risk taşıdığı şeklinde az da olsa erken tanıya katkıda bulunması küçükte olsa bir ilerleme olarak görülmektedir. Sonuç olarak diyebiliriz ki tanısı ve neden olan sebepler tama olarak bilinmese de risk taşıyan kadınların tanısı ve korunmasındaki ilerlemeler bile, böyle kadınların hayatını önemli derecede sıkıntıya sokan veya ölümlere neden olan over kanseri riskini az da olsa azaltmaktadır.

Over kanseri tanısında rutin kullanılan yöntemler, pelvik muayene, tam fizik muayene ve iyi bir öykü alma şeklinde tanımlanabilir.

Over kanserlerinin büyük bir kısmı çok az belirti verirler. Ağrı çoğu kes, çekilme, gerilme ve enfeksiyona bağlı olarak belirti gösterirler. Büyük hacimlere ulaşmamış over tümörleri çoğu kez  pelviste bir ağırlık ve basınç hissine neden olurlar.

Over kanseri ilerlerken hasta; ilerleyici vasıfta karında kuşak tarzında ağrı,  alt karın bölgesinde rahatsızlık, kilo kaybı veya tam tersine kilo alma ve gastrointestinal sistemdeki belirtilerle yakınma oluşur.

Over kanserlerinde fizik muayenede en yaygın bulgu; kitleler, karındaki kitleler, asit veya komşu organlardaki yayılmalara ait belirtiler olabilir.

Over Kanserinde İstenen Laboratuvar Bulguları

Over kanserinden şüphelenilen hastalarda, şu laboratuvar çalışmaları yaygın olarak yapılmaktadır;

  • Tam kan sayımı,
  • Kan biyokimyası,
  • Karaciğer fonksiyon testleri,
  • Koagülasyon faktörleri
  • İdrar tetkikleri,
  • Akciğer grafisi,
  • Düz karın grafisi,
  • Pasaj inceleme
  • Kemik sintigrafileri
  • Ultrasonografi tetkikleri istenmektedir.

Over Tümöründe Tedavi

Rahim alınması ameliyatı over kanseri tedavisinde uzun süredir tercih edilip uygulanan ilk tedavilerden biridir.

Histerektomi (rahmin alınması), tümörün direkt büyümesi ile uterusa yayılması, tüplere yayılımı ve diğer komşu organlara yayılımı engellemek açısından mutlaka önerilmektedir. Diğer overe yayılımının bizzat izlenmesi ve çift taraflı olma olasılığının çok olması nedeniyle karşı taraftaki overinde çıkarılması da gerekebilir.

Mümkün oldukça tümörü çıkartma şeklindeki cerrahi ilave olarak, kemoterapi ve radyoterapi uygulanır. Kemoterapi günümüzde ek tedavi olarak benimsenen en önemli seçenektir. Çoğunlukla alkilleyici ajan olan melphalan ile yapılan tek ajan terapisi, cerrahi sonrası başlangıç tedavisi olarak yaygın bir şekilde kullanıma giren bir tedavi şekli olarak kabul edilmiştir.

Over tümörlerinde de ilaç tedavisi uygulanmaktadır.

Radyoterapi uzun yıllar başlangıç tedavisi olarak kabul edilmiştir, fakat üst karını koruyacak efektif dozu, karaciğer ve böbrek harabiyeti yapmaksızın uygulamaya bu tedavinin yararını ve etkinliğini kısıtlamaktadır.


facebook-paylas

Etiketler

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam