Gelişen çağla birlikte büyüyen bir hastalık olan Kanser insanların korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Farklı türleriyle cinsiyete göre daha belirgin çıkan bu amansız hastalığın tedavisi için birçok yöntem deneniyor. Laboratuar çalışmalarından hastanelere gelen tedavi yöntemleri de sabır gerektiren tedaviler oluyor. Peki kansere hiç yakalanmadan ömrü geçirmek mümkün mü?
Ulusal Kanser Enstitüsü’nün Nobel ödüllü Direktörü Harold Varmus, kanserden korunmanın çokta zor olmadığını şu şekilde ifade ediyor; kilonuzu normal sınırlarda tutun, tütün mamullerinden uzak durun, uzun süre güneş ışığına maruz kalmayın ve kesinlikle bol bol egzersiz yapın.
Evet kansere karşı kullanabileceğimiz dört etkili silahımız var. Günümüzde fastfood beslenmenin yaygınlaşmasıyla aşırı kilo alma ve diyetlerle sürekli değişken bir kilo kanser sebebi olmakta. Bize düşen sağlığımız için kilomuzu dengede tutmak. Çalışma hayatının temposunda bile haftada en az üç saatimizi kendimize ayırıp spor yapmalıyız. Güneşin zararlı ışınlarına karşı da kendimizi korumak için önlemler almalıyız. Kesinlikle tütün ürünleri tüketmemeliyiz eğer tüketiyorsanız bile bırakmalısınız.
Harold Varmus ülkemize gelerek Bilkent Üniversitesi’nde genetik üzerine araştırmalar yapan bilim adamlarını ziyaret etti. Ziyareti sırasında kanserle ilgili soruları yanıtlayan Harold Varmus’a kansere karşı alınabilecek önlemler sorulduğunda şu önerilerde bulundu:
“Birincisi; tütün mamulleri kullanmayın. Sigara içmek kansere yakalanma konusunda tek başına en büyük risk faktörüdür.
İkinci olarak, kilonuzu normal sınırlarda tutmaya çalışın. Aşırı kilolu olmak bazı kanser türleri için ciddi bir risk faktörüdür.
Üçüncüsü; aşırı güneş ışığına maruz kalmaktır. Çünkü güneş ışığı bazı cilt kanserlerine yol açabilir.
Dördüncüsü; egzersiz yapmaktır, çünkü egzersiz yapmak kilonuzu kontrol altında tutmaya yardımcı olur.”
Bu uyarılarda bulunduktan sonra bir eklemede daha bulunan Harold Varmus, “Ancak ne yapılırsa yapılsın kanser olma riski taşınabileceğini bilmek önemlidir” dedi.
Kanser hakkında genel anlamda bilgilere sahibiz ancak bu bilgilerin en değerlisi şüphesiz ki erken teşhistir. Erken teşhis tüm hastalıklar için önem arz ederken söz konusu kanser olunca hayat kurtarıcı olmaktadır. Erken teşhis için rutin taramaların gerekli olduğunu vurgulayan Harold Varmus, özellikle erken teşhiste tedaviden etkin sonuç alınan kanser türleri arasında; rahim ağzı, kolon, göğüs ve cilt kanserlerini saydı.
Bulunduğumuz çağın getirilerinden biri olan stres ve üzüntü de kanser sebepleri arasında sayılırken Harold Varmus bunları çok daha farklı yorumlayarak şunları ifade etti: “İnsanlar kansere bu tarz bir sebep bulmak istiyorlar ama her kanserin böyle bir sebebi olmayabilir. ‘Evliliğim kötüydü, iş bulamadım, çok çalışıyordum’ gibi sebeplerle ‘kanser oldum’ demek çok saçma. ‘O bu sebeple kanser oldu, kötü şeyler yaşadı, ben bu tecrübeleri yaşamadım, o zaman kanser olmayacağım’ diye bir çıkarımda bulunmak yanlıştır.”
Daha gerçekçi sebepler üstünde duran bilim adamının en çok vurguladığı noktaysa genetik faktörlerdi. Farkındaysanız genellikle taramalarda şu soru sorulur;’’Ailenizde kanser hikayesi bulunan var mı?’’ Bu konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Harold Varmus, düşüncelerini şu şekilde ifade etti:
“Genetik riskler vardır. Kötü genlere sahipseniz bunu değiştiremezsiniz, ama kendinizi korumak için bazı şeyler yapabilirsiniz. Bunun en iyi örneği, bazı kolon, göğüs ve yumurtalık kanserleridir ve korunmak için yapabileceğiniz şeyler vardır”
Türk doktorlarının çalışmalarının değerli olduğu vurgulanırken kanser konusunda ortak çalışmaların yapıldığı ifade edildi. Harold Varmus: “Her zaman herkesle işbirliği yapmak isteriz, işbirliği için kağıt imzalamaya gerek yok. Türk meslektaşlarımızla zaten birtakım ortak işler yapıyoruz. Toplantılar, projeler yapıyoruz. Dünyanın her yerinde bizimle çalışmak isteyen herkesi memnuniyetle kabul ederiz” dedi.
Yorum Yok