Türk toplumunda sıklıkla görülen kalp hastalıkları ve hipertansiyon aslında birbiriyle bağlantılıymış. Birçok kişinin kalp yetmezliğiyle karşı karşıya kaldığı ve bununun da altında yatan sebeplerden birinin hipertansiyon olduğu anlaşıldı. Araştırmalara göre kalp kasında kalınlaşmayla kendini gösteren hastalığın altında yatan neden hipertansiyon!
Vücudun yaşam noktası olarak işlevini yerine getiren kalbimizin kan pompalama işlemini kusursuz yerine getirebilmesi yani sağlıklı olabilmesi için bahsi geçen kalp kası kalınlaşmasının gerçekleşmemesi gerekiyor. Atardamarda gerçekleşen yüksek basınçla kasılan kalp kası problemleri bu nedenle hipertansiyona bağlanıyor.
Kalbin işlevinde bozuklukların gerçekleşmesi durumunda kan dolaşımı sorunları ve kalbin genel yapısında hastalıkların başlayabileceği bilinmekte.
Halk bu hastalık hakkında fazla bilgiye sahip değil ve önem derecesini kestiremiyor ancak oldukça ciddi bir sorun olan bu hastalık hakkında Anadolu Sağlık Merkezi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Enis Oğuz birçok bilimsel araştırma gerçekleştirmiş. Uzamanın verdiği bilgiye göre, “Kan dolaşımında artan basınç akciğerlerde ödeme neden olur. Bu da nefes darlığına yol açar. Buna diyastolik kalp yetersizliği denir. Ayrıca kalp kasının yapısının bozulmasına bağlı ritim bozuklukları ve çarpıntı oluşabilir. Bu ritim bozukluklarının bazılarının hayati önemi vardır. Hatta bazı ritim bozukluklarında kalp içinde pıhtı oluşur ve bunun atması ile felç meydana gelebilir. Hastalık ilerlediğinde ise kalp kası hücreleri ölmeye başlar, bu durumda kalınlık azalır ama artık kalp kasında kasılma bozukluğu olur; kalp yeterince kan pompalayamaz. Çabuk yorulma, nefes darlığı, ayaklarda şişme başlar. Bu durum konjestif kalp yetersizliği olarak isimlendirilir. Kalp kası kalınlaşmasının erken dönemlerinde ise hiçbir bulgu olmayabilir.”
Son dönemlerde sıklıkla karşılaşılan ani ölümlerde yani halk arasında geçen adıyla inmelerde sorun kalp yetmezliği olabilmekte. Kalp kasındaki kalınlaşmanın ritim bozukluklarına sebep olabileceği bildirilirken hipertansiyon hastalarının da bu risk grubu içinde yer aldıkları belirtiliyor. Ancak unutulmaması gereken bir diğer gerçek ise hipertansiyonun tedavi edilebilir bir hastalık olduğudur. İyi bir tedaviyle bu hastalığın getirebileceği kötü sonuçlardan korunulabilir. Ayrıca daha sağlıklı bir yaşam için sağlığımızın korunması adına hipertansiyondan da korunabiliriz. Düzenli sağlık kontrolleri yapılarak erken tanının tedavide büyük önem arz ettiği belirtilmekte.
Daha sağlıklı beslenerek, tuz tüketimini azaltarak, ideal vücut ağırlığına sahip olarak, alkol ve sigaradan uzak durularak hipertansiyona dur diyebilirsiniz.
Sevilay Gürsoy
Tibbiyardim.com Yazarı
Yorum Yok