Son dönemlerde en çok dikkat çeken operasyonlar hiç şüphesiz ki nakiller oldu. Hacettepe’de gerçekleştirilen naklin ardından birçok haber yapıldı. Organ bağışı üzerine bilgiler sunuldu.
Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürü İrfan Şencan uzun süre tartışmaların odak noktasında yer alan Hacettepe nakilleriyle ilgili konuştu. ”Hacettepe’deki nakli mevzuat hatası olarak görmüyoruz” dedi.
Organ bağışıyla birçok insanın sağlığına kavuştuğu gerçeğini hatırlatılırken İrfan Şencan şöyle konuştu:”Hedefimiz organ bağışını milyonda 15’e çıkarmak.”
Ülkemizde organ bağışının halen çok az oluşuna değinilirken organ nakli bekleyenlerin sayıları şöyle açıkladı: ‘’18 bin 620 böbrek, bin 778 karaciğer, 212 pankreas, 17 akciğer, 277 kalp ve 2 ince bağırsak nakli bekleyen hasta bulunmakta.’’
Ayrıca nakillerin gerçekleştirilebileceği 62 böbrek, 40 karaciğer, 13 kalp, 3 akciğer, 5 pankreas, 4 ince bağırsak, 21 kornea ve 5 kompozit doku nakli merkezinin bulunduğunu ifade eden Şencan ülkemizde organ bağışı konusunda bilgilendirmede medyanın desteğine ihtiyaç olduğunu ifade etti. Nakiller için hazır bulunan merkezlerdeki tüm operasyonlar mercek altına yatırılacak. Eğer başarılı bir süreç devam ederse gözleme son verilecek aksi takdirde başarısız operasyonlar olursa nakil merkezinin ruhsatı geri alınacak.
Hacettepe’de gerçekleşen naklin ardından mevzuat aşımı yapıldığı iddia edilirken Şencan bu konuda şöyle konuştu:”Mevzuatı uygulayacak kişiler akademisyenlerdir. Akademisyenlere yönelik ‘Bıçak sürmeden hastayı göreyim’ şeklindeki uygulamaları doğru bulmuyorum.”
Çift kol ve bacak naklinin aslında büyük bir talihsizlik olduğunu dile getiren Şencan sözlerine şöyle devam etti: ”Bu kişiye organ nakli yapılmasaydı kaybetmeyecektik. Nakil yapılırken bir hata yapıldı mı? Bu konuda çıkmış bir bilirkişi raporu yok. Süreç inceleniyor. Yapılması kararıyla ilgili bir eksiklik tespit edildi. Yaptırım olarak kompozit doku nakli yapma ruhsatları iptal edildi. Bu süreçte ‘Kime yapılsın kime yapılmasın’ düzenlemesindeki bir eksiklikten kaynaklanarak Hacettepe’de hata yapılmış değil. Hacettepe’deki nakli mevzuat hatası olarak görmüyoruz. Hataya açık, hatayı artırıcı bir mevzuat söz konusu değil.”
Ülkemizde organ bağışının yetersiz olduğunu vurgulayan Şencan, Avrupa’daki sayılara bakarak şöyle konuştu: ”Hedefimiz organ bağışını milyonda 15’e çıkarmak. Organ bağışını milyonda 15 oranına çıkarırsak Türkiye’de yılda 6 bine yakın nakil olacak. Böylece, nakil bekleyen hastaların sayısı 3-4 yılda çok düşük rakamlara inecek.”
Uğur Acar’a yüz nakli yapılmasının ardından Akdeniz Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan’a epey kişinin başvurduğu belirtilirken Özkan, listesine üç kişiyi aldığını belirtti. Özkan, ”Yüz nakli bekleyen hasta sayısını az tutmakta fayda var. Yüz nakli her önüne gelene yapılacak ameliyat değildir” dedi.
Basit gibi algılanabilecek olan burun ameliyatında bile ölüm riskinin bulunduğu ifade eden Özkan’a plastik cerrahlar arasında rekabetin başlayıp başlamadığı soruldu ve Özkan, ”Öyle bir şey yok. Bilimsel iyilik olsun diye iyi yönde bir yarış yaşanmış olabilir. Ama benim açımdan öyle bir şey yok. Zaten konuyu başlatan benim. Olayın hiçbir tarafında değilim. Aramızda kıskançlık diye bir kavram yok. Hırs vardır. Bilimsel bir hırs olacaktır. Kıskançlık bize zarar verir” dedi.
Üçüncü yüz naklinin ardından çok farklı şekillerde tekliflerin geldiğini ifade eden Gazi Üniversitesi Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selahattin Özmen, ”(Göz kapağı nakli yapar mısın?) diye gelenler oldu. Tavşan dudaklarındaki iz için dudak nakli isteyenler oldu. Hastaları seçerek almak zorundayız” dedi.
Özmen, Hacettepe’de yapılan nakillerdeki hatanın mevzuattan değil mevzuat sınırının dışında bir nakilden dolayı olduğunu dile getirdi.
Yorum Yok