Ülke olarak genelde sıhhatimizi önemsemeyen bir topluma sahibiz desem bana katılırsınız sanırım. Hastalık illeti kapımızı çalıncaya kadar beklemek akıllıca bir iş değil. Hekimlerin uyarılarını dikkate almalı düzenli kontrollere gitmemiz gerekmektedir.
Hastalıklara direnç gösteremeyen çocuklarda, hışırtılı öksürüğe karşın antibiyotik ve öksür kesici tedavi uygulanmasına rağmen sonuç alınmaz ise mutlaka doktora başvurulmalıdır.
Dr.Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Alerji Klinik Şefi Prof. Dr. İlknur Bostancı, bu hışırtıların astımın habercisi olabileceğini dile getirerek, “Çocuk sık nefes alıp veriyorsa, göğüs kafesinde çekilmeler başlamışsa hemen doktora götürülmeli” dedi.
Çocuklarda sık olarak gerçekleşen bu hışırtıların dikkate alınması gerektiğini söylen Bostancı, “Sürekli ve aynı özellikte devam eden hışıltı, doğuştan anomalileri düşündürmelidir. Arada iyileşen fakat tekrarlayan hışıltı da astım düşünülmelidir” dedi. Süreci en azami zararla atlatmak için ailenin biran önce hekime başvurmalarını önerdi.
Bostancı, “Astım çocukluk çağının en fazla görülen kronik hastalığıdır. Süt çocuğu ve okul öncesi dönem çocuklarında tanısını koymak zordur” diyerek, hışıltı öksürükle 3 haftadan fazla devam etmiş, öksürük kesici ve antibiyotik kullanılmış ve fayda görülmemişse astımın düşünülmesi gerektiğini ifade etti.
Çocukların büyük bir çoğunluğunun bu tür hışırtılara maruz kaldığını belirten Bostancı, ilk yıllarında hışırtılı bir süreç, daha sonra ki yıllarda bu hışırtılı süreç devam ettiğinde ise astımla karşı karşıya kalacaklarını söyledi. Astıma yakalan çocuklarda nefes darlığı, öksürük, hışıltı gibi belirtiler göze çarpmaktadır.
Hastalığın tanısı konulmadığı ve tedaviye başlanılmadığı sürece çocukların sağlığıyla oynamak anlamına geldiğini sözlerine ekleyen Bostancı, , “Çocuk, sık nefes alıp veriyorsa, göğüs kafesinde çekilmeler başlamışsa, hemen doktora götürülmelidir” dedi.
Özellikle bahar aylarında ağaçlardan yayılan polenlerin, hışıltıları hat safhaya getireceği ifade edildi. Başlıca hışıltıların tetikleyicileri olan polen, hava kirliliği,sigara dumanı hastalığın en azılı düşmanlarıdır.
Ebeveynlere çeşitli uyarılarda bulunduğunu dile getiren Bostancı, çocukların kesinlikle bu tarz ortamlardan uzak tutmaları gerekliliğini söyledi. Yetişkinlerin sigara içilen ortama çocuklarını sokmamaları gerektiğini, hatta bu ortam havalansa dahi yine de çocukların girmemesi gereken bir ortam olduğunu sözlerine ekleyen Bostancı, “Aileler evde kesinlikle sigara içmemelidir. Bazı ülkelerde bu nedenden dolayı parklar da bile sigara içilmesi yasaklanmıştır” dedi.
Birey olarak süregelen zamanda yerleşik olan tabuları yıkmamız gerekmektedir. Hastalığa karşı ‘Nasıl olsa geçer’ zihniyetiyle bir yere varamayacağımızı bilmemiz, yöntemleri bizler değil hekimlerin belirleyeceğini kabul görmeliyiz.
Sevilay Gürsoy
Tibbiyardim.com Yazarı
Yorum Yok