Karın şişkinliğinin belli başlı sebepleri asit, gaz,karında kitle, karaciğer ve dalak büyümesidir. Bu yazımızda bunlar arasından asiti inceleyeceğiz. Asit; periton boşluğunda sıvı birikmesi durumudur. Sıvı birikmesi sonucu karın gergin ve şiştir. Göbek çukuru kaybolmuş hatta dışarı doğru çıkıntı yapmış olabilir. Göbek yan akışkanlığı kaybolmuş ve göbek aşağı kaymıştır. Asitin gözle görülebilir bulguları bunlardır. Kesin tanı hekimin fizik muayenesi ve gerekirse görüntüleme tekniğiyle konulur. Hekim perküsyon dediğimiz muayene tekniğiyle elleri yardımıyla karından gelen sesleri ayırt ederek şişkinliğin nedeninin asit olup olmadığını anlar. Asitin fizik muayenede tespit edilebilmesi için en az 1500 ml olması gerekir. Çok az miktarda asitlerin gösterilmesi için Ultrasonografi (USG) kullanılmaktadır. Aslında asit bir tanı değil, bir bulgudur. Asit saptanan hastada altta yatan hastalık bulunup bu hastalığa yönelik tedavi yapılır. Asite neden olabilecek hastalıkları başlıklar halinde incelersek;
-> Portal hipertansiyona (karaciğere dalak ve bağırsaklardan kan getiren damardaki basınç artışı) bağlı nedenler:
-kronik karaciğer hastalıkları (en sık siroz)
-sağ kalp yetersizliği
-hepatitler ( hepatit B, hepatit C, Alkolik Hepatit gibi)
-enfekiyonlar
-> Portal hipertansiyona bağlı olmayan Nedenler:
-nefrotik sendrom
-maligniteler
-peritonitler( periton iltihabı)
-akut pankreatit
– protein kaybettiren hastalıklar belli başlı asit nedenleridir.
ASİT TESPİT EDİLDİĞİNDE NE YAPILIR?
Asit tespit edildiğinde altta yatan hastalığın araştırıldığını söylemiştik. Peki asite yönelik ne gibi girişimler, tetkikler yapılarak teşhis konulmaya çalışılır şimdi de bunu konuşalım. Asitin kesin varlığı ve niteliklerini belirlemek için ve asitin niteliğine göre ayırıcı tanı listemizde bulunan hastalıklara yönelebilmek için öncelikle asitten örnek alınıp incelenmesi gerekmektedir. Bunun için parasentez dediğimiz girişim yapılır. Genellikle karnın sol dış yanından iğne ile girilerek 50 ml kadar asit sıvısı alınır ve alınan sıvının analizi yapılır.
Asitte; yoğunluk, protein miktarı, hücre sayısı gibi parametreler bakılır. Sıvının bakteriolojik analizi, sitolojik ve biyokimyasal analizi yapılır. Gelen sonuçlara göre yani asitin özelliklerine göre hekim asit yapan hastalıklar arasından en uyumlu olanlara yönlenir. Hastanın şikayetleri, hikayesi, diğer fizik muayene bulguları ve diğer tetkiklerle tanıyı koyar. Öncelikle altta yatan nedene yönelik tedaviyi başlatır. Gerekli tedbirleri alır. Ayrıca asitin tedavisi için de tuz kısıtlaması yapar. Bazı diüretik ilaçlar ( idrar söktürücüler) verir. Asit miktarına göre parasentezlerle de asiti boşaltır.
Sn. Dr. Faruk YAZICI
2011 Tüm Hakları Saklıdır. Yazı yazarın izni olmadan hiç bir makalede,dergide sitede yayımlanamaz…
Yorum Yok