Göğüs ağrısı, kliniklerde ve acil servislerde sık karşılaşılan bir semptomdur. Ayırıcı belirtisi toraks ve abdomendeki (göğüs ve karın bölgesindeki) etkilenen organlardan görülebilir. Göğüs ağrısı, ciddi belirtiler gösterdiği takdirde hayati tehlikelere yol açabilir.
Tanısının gecikmesinde veya yetersiz konulmasında iskemik kalp hastalığı, aort diseksiyonu (aort duvarını ikiye ayrılması), pulmoner emboli gibi ciddi durumların neden olduğu komplikasyonlara ve ölümlere sebebiyet verebilir. Diğer tarafta hastane ortamına ve herhangi bir teste gerek kalmadan yalnızca konservatif olarak yaklaşılması gereken düşük risk durumları da vardır.
Göğüs Ağrısının Sebepleri
Miyokart iskemisi, metabolik gereksinimler için gereken oksijenin kalbe yeteri kadar sağlanamadığı zamanda görülür. Bu oksijen desteğinin azalması, ihtiyacının artması ya da her iki durumda da kaynaklanabilir. Miyokardın iskemisinin altında yatan en büyük neden aterosklerozdur (atardamarların iç yüzünü örten tabakada yağ plaklarının birikmesi), ve bu hastalığın varlığında, fiziksel egzersiz olarak gelişen oksijen gereksinimi artmasından dolayı iskemik ataklarda oluşabilir. Bununla birlikte iskemi, aynı zamanda psikolojik stres, ateş, ağır yemek, oksijen kapasitesinin düştüğü durumlar (anemi, hipoksi, hipotansiyon) sonucu gelişebilir. Kapak hastalıklarından kaynaklanan ventriküller hipertrofi, hipertrofik kardiyopati, hipertansiyon epikardiyumdan endokardiyuma geçen koroner arterlerdeki kan akımının bozulmasına sekonder olarak miyokarttaki iskemiyi arttırabilir.
Göğüs Ağrısına Sebep Veren Hastalıklar
Göğüs ağrısı; peptik ülser, pankreas ve diafram hastalıkları sonucunda da olabilir.
Göğüs ağrısında hastaya yaklaşım çok önemlidir. Hastayı değerlendirirken zamana uyulmalı; teşhis, tespit etme ve hemen tedavi planlarının tayinini yapmak gerekir.
Akut göğüs ağrısı olan hastalarda hastanın solunum ve hemodinamik durumu tespit edilmeli. Eğer her ikisi de stabil değilse tanısal değerlendirmeden önce başlangıçta hasta stabilize edilmesine yoğunlaşmalıdır. Buna rağmen hasta acil girişim gerektirmiyorsa; odaklanmış bir hikaye, fizik muayene ve laboratuar değerlendirilmesi amacıyla sağlanmalıdır.
Göğüs Ağrısında Hikaye; göğüs rahatsızlıklarının yapısı ve yeri hakkında bilgiler alınır. Hastaya bir de ağrının başlangıçtaki özelliği ve devamı sorulmalıdır.
Fizik muayene; her iki koldaki kan basıncının ve her iki bacaktaki nabızların değerlendirilmesini içermektedir. Bir ekstremitedeki zayıf perfüzyon, aortadan arter dallanmasına akım sağlayan aortik disseksiyondan meydana gelebilir. Göğüs oskültasyonu azalmış solunum seslerini ortaya çıkarabilir.
Elektrokardiogram; önceki bir travmaya bağlı olmayan göğüs eğrili yetişkinlerde temel bir testtir.
Akut göğüs ağrısı olan hastalar yaşamı tehdit edici durumlar göstermiyorsa komplikasyonlara sebep olan ciddi kronik durumlara odaklanmalıdır. Bunların en sık nedeni stabil anjinadır. Bu gibi hastalarda yavaş egzersiz testinin erken kullanımı, ofiste ya da serviste olsun, şimdi düşük riskli hastalarda kabul edilen bir durumdur. Egzersiz testi uygun değildir, bununla birlikte istirahatte veya eskiden olduğu bilinmeyen EKG değişiklikleri gösteren, göğüs ağrısı olan hastalarda iskemi olabileceğine inanılır.
Akut göğüs ağrısı olmayan hastalarda hastaneye yatırılmaya gerek olamayan veya gözlem ihtiyacı kalkan hastaların yönetimimi semptomların nedenlerinin araştırılması ve majör komplikasyonların saptanmasına yönelik olmalıdır. Koroner hastalıkların tedavisi Ekg testi veya stres ekokardiografi testleri önerilmektedir. Bu testler hem koroner hastalığın tanısına hem de revaskülarizasyondan yarar görmesi beklenilen yüksek riskli koroner arter hastalığına sahip hastaların tanınmasına hizmet eder. Göğüs ağrısının gastrointestinal nedenleri endoskopi veya radyoloji çalışmaları ile değerlendirilir. Emosyonel veya psikiyatrik durumlar uygun değerlendirme ve tedavi için çok önemlidir. Bu testler sonucu veriler, bilişsel terapi ve grup terapilerinin böyle hastalarda semptomları azalttığını göstermektedir.
Şahin
tibbiyardim.com yazarı…
Yorum Yok