MS hastaları bu bilgilere dikkat!

MS hastaları bu bilgilere dikkat!

 Beyin ve omurilikte ortaya çıkan bir hastalık olan Multipl Skleroz (MS), tamamen tedavi edilemiyor olmasından dolayı birçok klinik deneyle hastalığı durdurabilmek adına uğraşlar veriliyor. Tıbbın bir nebzeye kadar yetebildiği bu hastalığın merkezi sinir sisteminde ve genellikle gençlerde görülüyor olması da üzücü bir diğer yanıdır. MS hastaları için verilen bilgilerin doğruluğuyla ilgili 30 Mayıs Dünya MS Günü’nde bilgi sunuldu.
Dünya MS Günü’nde MS hastalarına ve hasta yakınlarına İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mefkure Eraksoy, değerli bilgiler sundu. Hastalıkla mücadele eden insanlara MS ile ilgili gelişmeler anlatıldı ve yeni tedavi yöntemleriyle ilgili aydınlatıcı bilgilere yer verildi.
Henüz MS hastalığının çıkış noktasının tam olarak tespit edilemediğini ancak genetik yatkınlıkla çevresel faktörlerin etkin olduğunun belirlendiği ifade edilirken görme, hareket ve dengeyle ilgili problemlere neden olan bu hastalığın merkezi sinir sistemindeki sinir tellerinin kılıflarında yer alan iltihabi nedenlerden kaynaklandığı anlatıldı.Bu bilgilerin hastalığın tedavisinde kesin çözüm için yetersiz olduğunu belirten Eraksoy sözlerini şöyle devam ettirdi:“Uzun süreli bütün hastalıklarda psikolojik zorluk söz konusu. Bu hastalığın özellikle 20-40 yaş gibi genç insanlarda görülmesi önem taşıyor. İnsanlar tam okullarını bitirdiği, meslek sahibi olduğu, aile ve iş kurduğu bir dönemde birden yaşam boyu sürecek bir rahatsızlıkla karşılaşıyor. Bu, özellikle onları etkileyen bir travma oluyor. Onun ötesinde hastalığın bazı tiplerinin engellilik yaratması söz konusu. 20-25 yaşında bir insanın, ‘İleride yürüme sorunu mu yaşayacağım, tekerlekli sandalyeye mi bağlanacağım’ gibi bir sıkıntıyı Demokles’in kılıcı gibi kafasının tepesinde hissetmesi gerçekten zor. Psikolojik nedenler hastalığı olumsuz etkiliyor, hastalığın kendisi de psikolojik sorunlar yaratabiliyor. Tedavinin daha başarılı olması açısından bunları çok iyi kontrol etmek ve yönlendirmek gerekiyor.”
Tıbbın her geçen gün kaydettiği ilerlemeden bahsedilirken hastaların bu hastalıkla ilgili bilinçlendirilmesi gerektiğini ve hastalıktan korkulmaması gerektiğini özelliklede hastaların MS merkezleriyle bağlantı içinde olmalarını vurgulayan Eraksoy, “Ancak MS hastalarının genel olarak bu işi hakikaten bilimsel açıdan yapan yerlerden bilgilenmelerinde yarar var. Çünkü genel internet içerisinde daha perişan oluyorlar. İnternet sadece bilgilendirme değil aynı zamanda bir pazarlama alanı. Uluslararası düzeyde yürütülen bazı çalışmalar var. Bazı insanlar bazı şeylere inanarak, bilimsel temeli olmayan tedavi yöntemlerini bir çözümmüş gibi sunuyorlar. O konuda ‘denize düşen yılana sarılır’ çaresizliği içinde bunları uygulamaya kalkıyorlar. Hastalar doğru yoldaki tedavilerini bırakabiliyorlar. Bunun da hem kendileri hem aileleri için birtakım kötü sonuçlarını görüyoruz.
Hastaların kendilerine önerilen tavsiyelere uymaları önem taşıyor. Öyle olduğu takdirde bununla başa çıkabilirler. Yüzde 50’si ilaçsa yüzde 50’si de yaşam biçimini ayarlamak ve psikolojik kapasiteyi yükseltmekle ilgili bir hastalık. Eğer yaşam biçimi bu doğrultuda ayarlanır ve giderek etkinlikleri artan tedavileri de uygun tavsiyelerle kullanırlarsa bu işle başa çıkılabilir.” dedi.
MS ile ilgili kuruluşlara sahip çıkılması gerektiğini ve MS ile ilgili çalışma yapan bilimsel örgütlere destek verilmesi gerektiğini vurgulayan Eraksoy,“Birisi bize ilaç bulsun, biz de kullanıp iyileşelim gibi olabilecek bir iş değil bu” dedi. Hastalıkla ilgili gelişmelerin ancak bu şartlarla mümkün olabileceğinin altı çizildi. Bulunan çözüm önerilerinin uzun soluklu çalışmalar gerektirdiği ve insanın yaşamı boyunca taşımak durumunda bulunduğu bu hastalıkla yaşam şartlarının bilinmesi gerektiği de dile getirilenler arasındaydı.
 

Sevilay Gürsoy

Tibbiyardim.com Yazarı


facebook-paylas

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam