Kenelere Dikkat

Kenelere Dikkat

Gün geçmeden yeni bir bulaşıcı hastalık, yeni den filizlenen ürkütücü ve bir o kadar insanların kanını donduran haberlerle sarsılıyoruz. Kim bilir belki de sadece hezeyandan ibarettir. Ama biz yinede kenelerle alakalı haberlere kulak kabartalım.
Yetkililer: kene bulunabilecek bölgelerden uzak durulmasını, kenenin bulaşma ihtimali yüksek olan hayvanlarla temasın sıfıra indirgenmesi yönünde uyarılarda bulundu.
Özellikle bahar aylarında ortaya çıkan keneler , ateşli hastalıklara ve ölüme neden olduğu bilinmektedir. Ülkemiz bu acı deneyimi yaşadığından, insanlığı korkulu günler bekliyor desek yanılmayız sanırım. Bahar aylarında üremeye geçen keneler hakkında yetkililer “Bu aylar kenelerin yumurtlama dönemi. Kene yönünden şüpheli ve tehlikeli olan bölgelerden uzak durulmalı, hayvanlarla gereksiz temaslardan kaçınılmalı, vücuda yapışan keneler kesinlikle ezilmeden, kenenin ağız kısmı koparılmadan sağlık kurumunda alınmalı, kenelerin yaşayabileceği alanlarda çıplak ayakla dolaşılmamalı, kısa giysiler giyilmemeli” uyarısında bulundular.
Bahar ayları ile birlikte faaliyete geçen keneler, yurdun çeşitli illerinde daha şimdiden ölümlere neden olmaya başladı. İllerden gelen ölüm haberleri panik havasına neden oldu. Mayıs ayı ile birlikte bahara kucak açan ülkemiz, keneden kaynaklanan 6 kişinin ölüm haberini de beraberinde getirdi. Uzmanlar tarafından Kırım Kongo Kanamalı Ateşi olarak bilinen hastalığın bahar aylarında baş gösterdiği, sonbahar aylarında ise son bulduğu bilinmektedir.
Doç. Dr. Kenan Keskin; ülkemizin orta Anadolu ve Karadeniz bölgeleri başta olmak üzere, 22 ilimizin KKKA hastalığı ile mücadele etmek zorunda olduğu ve bu bölgelerin risk teşkil ettiği demecini vermektedir. “Nairovirus” olarak adlandırılan virüsün neden olduğu bu hastalık, insanlarda yüksek oranda ölümle sonuçlanmaktadır. Keskin “Bu virüs keneler arasında enfeksiyon yaparak yayılır. Virüs, hastalık taşımayan kenelerin hastalıklı konakçıdan kan emmesi sırasında, onlara da bulaşmaktadır. Kenelerin çiftleşmesi sırasında da keneler arasında yaygınlaşır” dedi.
Belli bir popülasyona sahip olan kenenin 30 civarındaki kısmının bu hastalığa neden olduğu ileri sürülmektedir. Keskin, “Özellikle ‘Hyalomma’ türüne ait olan henüz erginleşmemiş keneler, virüsü küçük omurgalılardan (tavşan, kirpi, tilki gibi) kan emerken alır ve daha büyük omurgalılara (sığır, koyun, keçi gibi) ve insanlara yine kan emerken bulaştırırlar” diye konuştu.
Kıtalar arasına geçişi durdurulamayan ve ilerleyebilen bu hastalık, hayvanlarda enfeksiyonlara, insanlarda ise yüksek ateş ve akabinde ölümlere neden olmaktadır. Hastalığın baş göstermesi ortalama 2 gün olarak yetkililer tarafından bilgilendirilmektedir. Kenenin kanı emmesi ve hastalığın ortaya çıkışı çok kısa sürede olur diyen Keskin şöyle devam etti;
“Hastada iştahsızlık, baş ağrısı, yüksek ateş, yaygın kas ağrıları, mide ağrısı, kusma ve bazen de ishal şikâyetleri ani olarak başlayabilir. Birkaç gün içinde gözlerde ve yüzde kızarıklık, göğüste noktasal kanamalar, vücutta yaygın cilt altı kanamaları, burun kanaması, dışkıda, idrarda kan bulunması gibi ciddi kanama bozukluğu bulguları görülebilir. Ağır vakalarda, hastalığın beşinci gününden sonra karaciğer, böbrek yetmezliği ile akciğer yetmezliği, santral sinir sistemi bozuklukları gelişebilir. Bu hastalarda esas olarak destekleyici tedavi yapılmaktadır. Bu amaçla yapılacak tedavi girişimleri arasında sıvı ve elektrolit dengesinin korunması, pıhtılaşma bozukluğu gelişenlere taze kan ve pıhtılaşma faktörü verilmesi, ağızdan beslenemeyen hastaların uygun yöntemlerle beslenmelerinin sağlanması, yüksek olan ateşin kontrol altına alınması, şikâyetlerin giderilmesi için gereken tedavilerin yapılması sayılabilir.”
Özellikle kırsal kesimlerde yaşayan insanlarımız ölümle burun buruna yaşamaktadırlar. Yetkililerin bu konuda bir dizi çalışmalar yapıp halkı bilinçlendirmesi gerekmektedir.

Sevilay Gürsoy

Tibbiyardim.com Yazarı

 


facebook-paylas

Yorum Yok





Tibbiyardim.com Site İçi Arama:

Ana Sayfa

Anasayfa Anasayfa için tıklayınız !

Reklam