Çağımızın hastalığı olan kanser insanları o kadar aciz kılıyor ki ilaçlara ulaşmak için binlerce uğraş veriliyor. Hastalığın pençesindeki insanlar, ilaç kuyruklarına giriyor kimi zamanda bu ilaçları hiç bulamıyorlar. Hal böyle olunca sağlık tacirleri bunu fırsat bilip sahte ilaçlar piyasaya sürmekten geri durmuyorlar. Geçtiğimiz günlerde sahte kanser ilaçlarıyla ilgili haberler insanların içine korku düşürmüştü.
Sahte ilaçların Avrupa, Amerika Birleşik Devletleri’ne ve Ortadoğu’ya Türkiye üzerinden geçtiği belirtilmişti. Bu geçiş sürecinde ilaçlar sürekli el değiştirdiği için esas suçluların bulunmasının zor olduğu ifade edildi. Tespit edilen ilaçların içeriğine bakıldığında bazı kimyasallarla birlikte nişasta ve tuz içerdiği belirtildi. Hastalık için kullanılması gereken ilaçlar sahte olunca kansere karşı etkisi mümkün olmuyor.
Amerika Birleşik Devletleri’nin gıdalardan sorumlu kurumu olan FDA (Food and Drug Administration) ülkelerine ulaşan bu sahte ilaçların Türkiye’deki markasıyla piyasaya sürüldüğünü belirterek halkı uyardı. Hastalara bu ilaçların içinde kanser tedavisi için gerekli olan etken maddenin bulunmadığını duyuran FDA (Food and Drug Administration), ilaçların seri numarasını B6021 olarak duyurdu. Bu sahte ilaçların kullanıldığı kanser türlerinin akciğer kanseri, böbrek kanseri, beyin kanseri ve kalın bağırsak kanseri olduğu belirtildi.
Amerika Birleşik Devletleri’nin doktorları hastaları için satın aldıkları bu sahte ilaçları İngiltere lisanslı Richards Pharma şirketinden aldıklarını belirttiler. Adı geçen şirketin piyasada bulunan diğer isimleri de şu şekildedir; Ban Dune Pazarlama, Warwick Sağlık Çözümleri ve Richards Services. Sahte ilaçların izinin sürülmeye devam edilmesi durumunda ise olaya adı karışan İngiltere’den yetkililer kendi firmalarının adını duyunca bir açıklama yaptılar. Açıklamaya göre Richards Pharma şirketinin sattığı bu sahte ilaçları Türkiye’den aldığını ve alınan ilaç paketlerinin otuz sekizinin Amerika Birleşik Devletleri’ne ihraç edildiğini, geri kalan paketlerinde yine Amerika Birleşik Devletleri’ne ihraç etmek üzere farklı bir İngiliz distribütörüne verildiği belirtildi.
Bu sahte ilaçlarla ilgili ülkemizin adını ilk veren şahıs Milad Kemal Ayad, sahte ilaçları ülkemizde Suriyeli bir iş adamından aldığını belirtmişti. Milad Kemal Ayad’ın, Mısırlı SAWA adlı bir ilaç firması için çalıştığı ifade edilmişti. Sahte ilaçlarla yakalanan Milad Kemal Ayad, ilaçların sahte olduğunu bilmediğini ifade etti.
Son dönemlerde ortaya çıkarılan en korkunç sağlık tacirciliği olarak ifade edebileceğimiz sahte kanser ilaçlarının, sadece haplardan ibaret olmadığını ve enjeksiyon yoluyla verilen ilaçlarında bulunabileceği ifade edilmekte.
Söz konusu olan ilacın birçok kanser türünde etkin olduğu göz önünde bulundurulunca sahtesinin yapılması kaçınılmaz olmuş. Hastaların kesinlikle fark edemedikleri bu ilaçların daha öncede sahteleri yapılmış ve yine Suriye üzerinden pazarlandığı belirtilmiş.
Ülkemizde de bulunan bu ilaçların hastalık için değeri düşünülünce birçok hasta ve hasta yakınının artık ilaç alırken bile tereddütte kalacaklarını görüyoruz.
İlaç sahteciliği ile ülkemizin tavrı ise belirlidir.Bu ilaçların üretiminin ülkemizde olmadığı ve Ortadoğu’dan geldiği düşünülmekte. Ayrıca sahte ilaçların içeriğinin mi yoksa ambalajının mı sahte olduğu inceleme altına alındı. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Saim Kerman’ın yaptığı açıklama şu şekilde,”Bunların çoğunluğunu bedeli ödenmeyen ilaçlar… Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tedavisine güvenilmeyen ilaçlar ve kozmetik olan ürünler olarak sayılıyor. ” Sahte ilacın ülkemizdeki adının farklı olduğu belirtilirken eczanelerimizde bu ilaçların bulunmasının da imkansız olduğu ifade edildi. Bilindiği gibi eczanede satılan ilaçların hepsi ilaç takip sistemiyle takip altındalar ve bu da adı geçen sahte ilaçların satılmasını imkansız kılıyor.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü olan Saim Kerman ülkemizde sahte ilaç satılmadığını şu şekilde ifade etti: “Ülkemizde satın aldığını iddia ediyor. Başka ülkelerde sahte olan ilaçların Türkiye’de satıldığı iddia ediliyor. Bir kere herhangi bir mükerrerliğe rastlamadık. Ürünlerin sahiplerinden hiç kimse ürün kaydedemez. Firmasından başka kimse iki kere sisteme kaydedemez. Yoksa girişi reddeder. Çıkışta ise eczacı sisteme okutmakta karşılığı varsa hastaya veriyor, karşılığı yoksa firma ile böyle bir ürün aldım ne oluyor demekte… “
Yorum Yok