Gün geçmiyor ki memleketimiz de bir yalan rüzgarı daha ortaya çıkmasın. Bu seferki ürün vurgunu son günlerde her yerde duyduğumuz gördüğünüz cinsten. Bugün Clavix Panax ‘ı ortaya atılan iddaları ve sonuçlarını ortaya koyacağız. Umarım halkımız için aydınlatıcı ve bilgilendirici bir yazı olur.
Stj. Dr. Ahmet Bahadır UÇAR
İstanbul Tıp Fakültesi
( Yazıda belirtilen görüşlerin alındığı kaynaklar yazı sonunda belirtilmiştir, yazının sorumluluğu yazara aittir. )
Öncelikle iddaları ele alalım. İddaya göre Clavix Panax damarlardaki ateroskleroz’u( damar tıkanıklığını ) geri dönüşünü sağlıyormuş, kolesterol düşürüyor, diabet hastalığında öneriliyor ve üzerine bir de tüm kalp rahatsızlıklarına iyi geliyormuş. Hatta video da yatalak hastaların ayağa kaldırılmasından tutunda, tıptaki neredeyse çoğu hastalığa iyi geliyormuş.
Nobel Ödülüne Aday Yalanlar, Birinci Belli İkinci Kim?
Öncelikle ürün sahibi firmayı tebrik ediyorum, sitemiz için de ürünün satış teklifi bir şahıs aracılığıyla yapılmıştır ( msn log kayıtlarıyla sabittir ). Kendileri bu şekilde birçok siteye daha satış teklifinde bulunuyorlar ve gayet yüksek miktarda ücret teklif ediyorlar. Ancak unutmayalım ki bizim işimiz sağlık TİCARET değil. Biz sitemizi kurarken halkımızı ilaç firmalarının şarlatanlığından korumak için Ant içtik. 6 Doktor, 3 Sağlık Personeli, 2 Hemşire ve webmaster arkadaşlarımızla Halkımızı bu tür yalanlardan korumak ve en doğru bilgiye ulaştırmak için gece gündüz demeden çalışıyor, en doğru bilgileri sizlerle paylaşmak için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Şimdi gelelim iddalara öncelikle TÜRK Eczacıları Birliğinin (TEB) ürün ile ilgili yaptığı yorumu sizlerle paylaşmak istiyorum:
Açıklamada, Türk Eczacıları Birliğinin, Türk Eczacılar Birliği Akademisi tarafından yapılan araştırma sonucunda gıda takviyesi ürün olduğu iddiasıyla internet üzerinden satışı gerçekleştirilen ”Clavis Panax”ın, halk sağlığı açısından açık tehdit oluşturduğunu duyurduğu ve yetkilileri göreve çağırdığı anımsatıldı.
Evet gelelim şimdi bu “Mucizevi” ürüne. Ürünü ilk duyduğumda Tıp fakültesinde harcadığım yılları bırakıp bu doktorun yanında çalışmak istedim inanın. Gerçekten böyle bir ürün var ise ve bu denli etkili ise bizim Modern Tıp anlayışımızın geride kaldığını düşündüm. Ürün nerdeyse Tıp Fakültesin de öğrendimiz tedavisi sürekli takip gerektiren hastalıkların tamamına iyi geliyor şeklinde piyasaya sürülmüş. Ancak ürünün içeriği ve iddaları duyunca adeta kanım dondu ve bu ürünü pazarlayan insanların Tıp Fakültesi’ni nasıl tamamladıkları hakkında derin bir şüphe uyandırdı.
İddialar Asılsız ?
Bu demeçleri veren şahısa soruyorum, yıllardır üzerinde çalışılan milyarlarca dolarlık araştırma yapılan , adına her yıl yüzlerce kongre düzenlenen geri dönüşümü olmayan derece de ateresklerozu bu ürünle tedavi ettiğinizi söylüyorsunuz, yatalak hastaları ayağa kaldırmaktan bahsediyorsunuz bu iddaları kanıtlayacak bir çalışma olmadan ben gördüm oldu şeklinde beyanlarda bulunuyorsunuz. Bir ilacın piyasaya çıkmadan önceki 4 fazı olduğunu, 4 fazın sonunda onaylandığını ve bir ilaç için 10000’lerce denek üzerinde çalışıldığını ne çabuk unuttunuz?
Siz Sayın Dr. Mustafa Bey insanlara Faz 2 çalışması bile yapılmamış bir ürünü ben doktorum alın iyi gelir tarzında, HEKİMLİK STATÜNÜZÜ kullanarak hatta TEB TARAFINDAN HALK SAĞLIĞINA ZARARLI olabileceği ispatlanmış bu ürünü nasıl içiniz rahat satabiliyorsunuz? Tribulus terrestris (Demirdikeni), Avena sativa (Yulaf) ve Panax ginseng (Ginseng) bunlar yüzyıllardır bilinen extractlardır ve bunları damar açtığına (son evre ateresklerozu geri döndürdüğüne ), dair olumlu bir çalışma bulunamamıştır ( Kaynak : Pubmed ). Siz hangi hakla halkı kandırma yoluna gidiyorsunuz? Mesleğiniz de size öğretilen HİPOKRAT YEMİNİNİ ne aralık unuttunuz?
Eğer gerçekten atereskleroz’u ( damar sertliğini ) engellediğini ispatlasanız, çalışmanızı yapar ortaya koyarsınız SİZE DE BU YÜZYILIN NOBEL ÖDÜLÜNÜ verirler ve bizde gurur duyarız, ancak ortada olumlu çalışma yok, denek yok siz kalkmış ben yaptım oldu şeklinde demeçlerle TV’lerde reklamınızı oynatıyorsunuz. Bu şekilde davranarak hem kendiniz, hem de mesleğini temiz ve haysiyetli yapmaya çalışan doktorları da zor duruma düşürüyorsunuz.
İskemiye uğramış miyositlerini kaybetmiş bir kalbi tekrar eski haline getireceğinizi ve New York Health Association 3. ve 4. Seviye hastaları hiçbir şey olmamış gibi eski sağlığına kavuşturacağınızı söylüyorsunuz. Siz ölmüş bir miyosit hücresini bir takviye ürünle nasıl yerine koyacaksınız Sn. Mustafa Bey. Nasıl dokularını yitirmiş kalbi eski haline getireceksiniz açıklarmısınız? Tıp Dünya’sında söyledikleriniz yalanlarla adeta çığır açtınız, Amerikalılar eminim oturdukları yerlerden kahkahayla Türk Tıp Dünya’sına gülüyorlardır. Bizi bu zor duruma düşürmenizin sebebi neydi, kazanacağınız varlıklar için buna değermiydi?
Kolesterol hastalarına, diyabet hastalarına yetmiyor cinsel sorunu olanlara öneriyorsunuz multi disipliner yaklaşım gerektiren bu hastalıkları insanlara çok kolay ve basit bir şeymiş gibi aktarıp etkisini ispatlamaktan aciz bir şekilde insanlara pazarlıyorsunuz. Bu tür şeyleri biz aslında pazarlardan duymaya alışkınız Sn. Mustafa Bey pazarlarda ki portakal satanlarda sizlerle aynı şeyi söylüyor açıkçası, ispatı ve olumlu hiçbir çalışması olmadan böyle bir ürünü piyasaya sunmak tam anlamıyla hezimettir. Siz insanları modern tıbbın verdiği etkisi kanıtlanmış, yaşam süresini yada kalitesini uzattığı belirli olan ilaçlar yerine ne olduğu belirsiz ispatsız ürünlere yöneltiyorsunuz. Eğer biraz inancınız varsa, bu ilacı kullanıp yan etkilerine maruz kalan insanlar ve boş yere üründen medet umup alan insanlara yaptıklarınız sizin peşinizi bırakmayacaktır.
20-30 Yıl Gençleşmek ? Sn. Mustafa Bey’in en çok beğendiğim sözü! Bir ilaçla 20-30 yıl gençleşiliyor ise sanırım sizin şuan 18-20 yaşında olmanız gerekmiyor muydu?. Bu denli hayat iksirini bulduysanız mümkünse önce kendi üzeriniz de deneyiniz. Bu denli asılsız bir iddaya inan kişilerin gerçekten gözünün bağlı olması gerektiğine inanıyorum. 20-30 Yıl gençleştirdiği iddalarınızla ilgili bir çalışma daha yapın gerçeklikten gram payı bile olursa, size 1000 YILIN NOBEL ÖDÜLÜNÜ versinler.
Kazanan Belli Kaybeden Yine Halkımız!
Kutusuna yüz küsür lira verek ürünü alan halkımız yine kaybeden tarafta. Bu ve bu tip yöntemlerle 3. Sınıf Afrikalı ülkeler gibi sömürülmekten bir türlü kurtulamadık, bilinçlenmedikçe kurtulamayacağız da. Alternatif Tıp Sektörün de dönen para yıllık 6 MİLYAR DOLAR’ı buluyor. Bu kadar parayı bazen bir avuç köke, bazen böyle haplara, bazense üfürükçü hocalara kaptırıyoruz. Biz burada sadece bir tane ürünü yakalayabildik ve bilgi verebildik, bunun nedeni de Clavis PANAX sektörün de YAKLAŞIK 100 Milyon TL’ lik bir sektörün oluşması. 100 Milyon liramızı etkinliği ispat edilmemiş, bir işe yaradığı faz çalışmalarıyla kanıtlanamamış bir ilaç için çöpe attık. Daha fazla bilinçlenmemiz için biz üzerimize düşeni yapıyoruz ve yapmaya çalışıyoruz, ancak örümcek hızıyla internete yayılan bu yalanlar silsilesinin bir türlü önünü kesemiyoruz. Düşünün ki buraya harcanan para ile TAM 130 Okul açılabilirdi (24 öğretmenli bir devlet okulunun maliyeti 884 bin 904 TL.) . Yada bir çok hastane ve sağlık kurumu kurulabilirdi ancak biz ne yaptık yine oyuna geldik.
Bilinçlenmemiş halkımızın alternatif tıp ( doğal ürün ) kullanma merakını yine farklı yollarla sömürdüler ve yine bizi alt ettiler. Şimdi sizin desteğinize ihtiyacımız var bu yazıyı okuyan her kişinin vicdani sorumluluk adına bu yazıyı paylaşması gerekmektedir. Bu yazı ne kadar çok paylaşılır ve okunursa biz o kadar daha zengin ve bilinçli bir Türkiye olacağız. Yetkililerin bu yalanlara son vermesi için sesimizi duyuracağız. Bu ilaçların kontrolü TARIM BAKANLIĞINDA değil, SAĞLIK BAKANLIĞIN’DA olmalıdır. Bu yazıyı her yerde forumda, web sitelerinde, sosyal medyada paylaşalım ki insanlar daha fazla yalan satın almasınlar. Daha fazla hem maddi, hem de sağlık açısından zarar görmesinler. Birileri sağlığımızla peynir ekmek gibi oynuyor buna göz yummayı bırakıp harekete geçme zamanıdır. Saygılarımla.
Yorum Yok