BEBEKLERİN AĞLAMASINA NEDEN OLAN HASTALIKLARDAN BAZILARI
(Bebeğim neden ağlıyor)
TURNİKE SENDROMU
Saç veya cocuğun çamaşırlarından bir bölümünün parmağını veya vücudunun diğer bir bölümünü sıkıştırması sonucu gelişir. Bu bölgede iskemi(dolaşımın bozulması) na neden olur. İskeminin olduğu bölgede ödem (şişlik) oluşur.bu nedenle oluşan ödem saçın görülmesini engelleyebilir bu nedenle ağlayan çocuğa dikkatli bakılmadığında saç görülmez ve ağlamaya devam eder. Bu tür şişlikler bebeğinizin parmaklarında ya da penisinde görülebilir.
DİŞ ÇIKARMA
Diş çıkarma döneminde çocuklar aşırı derecede huzursuz ve diş çıkarmanın vermiş olduğu ağrıdan dolayı ağlayabilirler. Diş çıkarma fizyolojik bir gelişim basamağıdır. Bu dönemde huzursuzluk uyku düzensizliği kilo kaybı hafif ateş ağızda aşırı tükrük salya birikimi görülebilir. Ancak diş çıkarmada bu gibi belirtiler görülse de bunlara neden olabilecek başka hastalıklar yönündende bebek araştırılmalıdır.
AŞI REAKSİYONU
Aşılama sonrasında huzursuzluk görülebilir bu durum sıklıkla dbt(difteri boğmaca tetenoz)aşılaması sonrasında görülür. Dbt aşısı uygulanan çocukların yaklaşık üçte birinde görülebilir. Ancak az kısmında 2 saatten daha uzun süredir. Genelde aşılamadan sonraki 8-12 saat içerisinde gözlenir. Ateş bir miktar yükselebilir ve çocukta huzursuzluk belirebilir. Ancak ateş 38.5’un üzerine çıkmadıkça ve aşırı şekilde huzursuzluk görülmedikçe doğal beklenen bir durumdur.
İLAÇ REAKSİYONLARI
Anne sütü alan bebeklerde annenin kullandığı bazı ilaçlarda çocukta huzursuzluğa ve ağlamasına sebeb olabilir. Bunların başında psödoefedrin içeren oral dekonjestanlardır. Emziren annelerin kullandığı ilaçların ne olduğunu ilaçların prospektüsünde kolaylıkla görebilirler.
AÇLIK
Bebeğinizin aç olması yetişkinde olduğu gibi bebeği de huzursuz eder. Bebeklerde ağlamaya neden olan sık nedenler arasındadır. Eğer açlık yüzünden ağlıyorsa beslendikten sonra ağlaması kesilecektir. Bazen anneler sütünün yetersiz olduğunu düşündüğü durumlarda ek gıdalara başlar eğer bir bebek ayda beşyüz- altıyüz gr kilo artışı varsa anne sütü yeterlidir yada anne sütü günlük 500 ml kadar geliyorsa anne sütü yeterlidir. Ek gıdaların hazmı anne sütüne göre daha zordur. Bunu bebeğinizin hazmetmesi anne sütüne göre daha zor olacaktır. İlk 6 ay yalnız anne sütü kullanmaya çalışınız. Bebeğinizin 0-3 ay döneminde büyüme hızı arttığından sürekli bir açlık gözlenebilir. Bu dönemde emzirmeyi sıklaştırmak ve daha çok emzirmeyi teşvik etmek gerekir. Her beslemede mutlaka önce bir göğüsün tamamını verin daha sonraki öğünde diğer göğüsünüzü sunun. En çok yapılan hatalardan biride bir öğünde her iki gögüsü birden sunmaktır. Çoçuğun doymadığı düşünülerek her iki gögüsü birden sunmak hatalıdır. Çünkü çocuk memeyi emerken sonlara doğru memede bulunan leptin ( yağdan ) zengin sütü alır ve ancak o şekilde doyduğunu anlar. Her iki göğüsüde acele ile sunarsanız bebek bu yağı alamadığı için tam anlamıyla doymayacak ve ilk başta gelen karbonhidrattan bol süt yüzünden aşırı kilo almaya doğru ilerleyecektir, aynı zamanda sizde sütünüzün yetmediğini düşünerek başka yöntemler uygulamaya çalışaksınızdır.
AŞIRI SICAKLIK-SOĞUKLUK
Bebeğinizin bulunduğu oda ısısı 18-22 derecede olması gerekir. Ortam ısısına uygun giydirilmesi gerekir bebeğinizi rahatsız edici kıyafetler giydirilmesinden kaçınılmalı pamuklu ter emici kıyafetler kullanılmalı kundak yapmaktan kaçınılmalı, kundak yapmak bebeğinizin gelişimini de engeller ve bir çok ortopedik ve psikolojik hastalığa sebep olabilir. Bebeğinizi uyurken çok kalın giysilerle giydirilmek üst üste örtü örtmek bebeğinizi rahatsız eder ve rahat bir uyku uymasına engel olur.
SEVGİ ALAKA BEKLEDİĞİ DURUMLARDA
Bebekler dokunulmakta kucağa alınmaktan haz duyarlar. Masaj yapılması bebeğinizi hem rahatlatır hem dolaşımını hızlandırır. Durduk yere ağlayan bebeğinize ılık banyo sonrası losyon veya bebek yağı ile hafif masaj bebeğinizin ağlamasını sonlandırmanıza yardımcı olacaktır ve daha rahat bir şekilde uyumasını sağlayacaktır.
Sağlıklı ve mutlu günler..
Sağlık Memuru Sinan KAYA
Mutlu ve Sağlıklı Günler Dileğiyle….
Kontrol Eden: Stj. Dr. Ahmet Bahadır UÇAR
2011 Tüm Hakları Saklıdır. Yazı yazarın izni olmadan hiç bir makalede,dergide sitede yayımlanamaz…
Yorum Yok